Din ve Şifa
Şifa, Şifa veren (Şafi). Kelime itibarı ile ilahi bir öz taşır. Şafi aynı zamanda esmaül hüsnadandır.Mesela Kur’an-ı Kerimde “Kur’an mü’minler için rahmet ve şifa vesilesidir” der.
Şifa, Şifa veren (Şafi). Kelime itibarı ile ilahi bir öz taşır. Şafi aynı zamanda esmaül hüsnadandır.
Mesela Kur’an-ı Kerimde “Kur’an mü’minler için rahmet ve şifa vesilesidir” der. (İsra 82)
Bütün inanç sistemlerinde ölüm ve hayattan, hayat öncesi ve sonrasından, hayat ile ölüm arasında geçen süreden söz eder.. Yaratılış gayesinin hemen yanında doğru ve sağlıklı bir hayat yaşamak için elzem ve mütemmim şartlar anlatılır.. Yenecek - yenmeyecek maddeler ve yeme şekli, miktarı tek tek anlatılır.
Namaz, Oruç, Hac, Zekat, Kurban, sünnet olmak gibi ibadet şekillerinin çoğunda sağlıkla ilgili düzenlemeler vardır.
Sadece hasta olunduğunda hastalığın tedavisi değil, hasta olmama, sağlıklı bir hayat yaşamanın kuralları da dini metinlerde özel bir yer tutar.
Bunun içindir ki, “Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi” denilmiştir.Dinler, sadece bedeni hastalıklar için değil, psikolojik hastalıklar için, ruh sağlığı için de bir çok düzenlemeler yapmıştır. Haset, kıskançlık, gelecek endişesi, ölüm korkusu gibi konularda ahlaki anlamda koruyucu düzenlemeler önermiştir.
Beşeri ilişkiler hiyerarşisi ya da evlilik, cinsler arasındaki ilişkinin sınırları ve şekli de aynı zamanda sağlıkla ilgilidir.
“Hanif gelenek” olarak bilinen, Hz. İbrahiminden bu yana devam eden gelenekte, mesela, iki hayvansal gıdanın aynı anda tüketilmemesi gerekmektedir. Tatlı ve meyvenin yemekten önce yenmesi tavsiye edilir. Doymadan kalkmak gerekir.
İslamda mesela zina, fuhuş, alkol ve uyuşturucu yasaklanmıştır. Domuz yasaktır.
Yahudilikte de beslenme ve sağlık konusunda önemli düzenlemeler vardır. Yahudilikteki beslenme yasalarına Kaşrut kuralları denir.
Wikipedia da bu konuda şu bilgilere yer verilir: Yahudi hukukunun gereklerine uygun gıdalara koşer (İslamda "helal") adı verilirken, Yahudi hukukuna uygun olmayan gıdalara ise trefa (İslam’da "haram") denir. Tora'da, kaşrut kuralları için hiçbir sebep gösterilmese de, hahamlar aralarında törensel arılık, insanlara dürtülerini kontrol etmenin öğretilmesi ve sağlık faydaları gibi farklı açıklamalar getirmişlerdir.
Kaşrut, diğer hayvanları yiyen kuş ve hayvanların ve deniz tabanında gezinerek diğer hayvanların dışkıları ile beslenen yaratıkların tüketilmesinden sakınılmasını emreder.
Pis bir hayvan olarak kabul edilen domuz eti ve kabuklularla yumuşakça deniz ürünleri ile ilgili ciddi yasaklar vardır. Hayvan kesimi özel bir işlemle yapılır ve kutsal kitapta yavruyu ana sütü içinde pişirmenin yasak edilmesinden ötürü et ile süt birlikte yenmez.
Bir çok türün kesin çevirileri günümüze kadar hayatta kalmamıştır. Birçok koşer olmayan kuş türünün adları artık kesin değil. Ama birkaç kuşun kaşrut durumu gelenekler aracılığıyla günümüze kadar gelmiştir. Tavuk ve Hindi yenilebilir.
Amfibiler, sürüngenler ve böceklerin çoğu yasaklanmıştır. Her ne kadar hijyenin sağlanması bir etken olmuş olabilirse de, kaşrutun daha derinde yatan anlamı yemek yeme fiiline ruhani bir boyut katmaktır.
Bunun altında, Yahudilerin acı, hastalık, pislik ve hayvanlara eziyet gibi ruhsal "negatifler" içeren hiçbir şeyi ağızlarına koymaması düşüncesi yatar..
Ortodoks ve bazı Muhafazakar otoriteler, yahudi olmayan kişiler tarafından hazırlanmış işlenmiş üzüm ürünlerinin tüketilmesini yasaklar. Bunun nedeni antik çağda şarap kullanılarak yapılan rituellerdir.”
Esasen Allah (cc) bir hastalık yaratmışsa, onun şifasını da vermiştir.Dermanı olmayan bir dert olmadığı belirtilir ve incilde Lazarus örneği de verilir.. Hristiyan kayanaklarda şu bilgilere yer verilmektedir: “Her ne kadar böyle ise de İsa Mesih, hekimliği ve tıbbı yadsımamıştır, yani hor görmemiş dışlamamıştır.
(Mat.9: 12 İsa bunu duyunca şöyle dedi:( Sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı var.) Yaralılara tıbbi müdahalenin olması gerektiği, hastalara gerekli ilaçların verilerek tedavilerinin yapılması gerektiği, hastanın bakımla (hemşirelik hizmeti) ile düzelebileceği İncil’de yazılmıştır.
Ayrıca hekimlik mesleğine saygı da Yeni Antlaşma’da yer almaktadır.
(Kol.4: 14 Sevgili hekim Luka'yla Dimas da size selam ederler.) İncil, hastalıklar konusunun ana sebebinin öncelikli ya da temel sorun olarak ruhsal nedenler olduğunu ortaya koyuyor. Ruhsal ve fiziksel olarak insan vücudunu etkileyen, sarsan, hasta eden başlıca unsurlar “günah” ve “şeytan”dır. Aşağıdaki ayetlere baktığımızda günah ve şeytanın hastalıklara neden olduğunu görüyoruz. Yu.5: 5 Orada otuz sekiz yıldır hasta olan bir adam vardı. Yu.5: 14 İsa daha sonra adamı tapınakta buldu.
Bak, iyi oldun.
Artık günah işleme de başına daha kötü bir şey gelmesin" dedi. Elç.10: 37-38 Yahya'nın vaftiz çağrısından sonra Celile'den başlayarak bütün Yahudiye'de meydana gelen olayları, Tanrı'nın, Nasıralı İsa'yı nasıl Kutsal Ruh'la ve kudretle meshettiğini biliyorsunuz.
İsa her yanı dolaşarak iyilik yapıyor, İblis'in baskısı altında olanların hepsini iyileştiriyordu. Çünkü Tanrı O'nunla birlikteydi. Mar.9: 17 Halktan biri O'na, "Öğretmenim" diye karşılık verdi, "Dilsiz bir ruha tutulan oğlumu sana getirdim. Mar.9: 20 Çocuğu kendisine getirdiler.
Ruh, İsa'yı görür görmez çocuğu şiddetle sarstı; çocuk yere düştü, ağzından köpükler saçarak yuvarlanmaya başladı. Mar.9: 25 İsa, halkın koşuşup geldiğini görünce kötü ruhu azarlayarak, "Sana buyuruyorum, dilsiz ve sağır ruh, çocuğun içinden çık ve ona bir daha girme!" dedi.
Elç.19: 11 Tanrı, Pavlus'un eliyle olağanüstü mucizeler yaratıyordu. Elç.19: 12 Şöyle ki, Pavlus'un bedenine değen peşkir ve peştamallar hasta olanlara götürüldüğünde, hastalıkları yok oluyor, kötü ruhlar içlerinden çıkıyordu.”
Özellikle Hristiyanlıkta genellikle olağanüstü şifacı etkiden söz edilmektedir.. Bu anlamda Kiliselerde cin çıkartma ayinleri, şifalı su geleneği hala devam etmektedir.. Yak.5: 14 İçinizden biri hasta mı, kilisenin ihtiyarlarını çağırtsın; Rab'bin adıyla üzerine yağ sürüp onun için dua etsinler. Yak.5: 15 İmanla edilen dua hastayı iyileştirecek ve Rab onu ayağa kaldıracaktır. Eğer hasta günah işlemişse, günahları bağışlanacaktır.” der.
İnsanın günaha düşüşü nedeniyle şeytan insan bedeni üzerinde yetki sahibi oluyor ve fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklar verebiliyor. Bu durum karşısında günaha yüz çeviren Tanrı insanı korumasız bırakabiliyor.
Günahların ve düşüşün bedeli olarak şeytan ve emrindeki kötü ruhlar insan bedeni üzerinde yetki kazanarak fiziksel ve psikiyatrik yöntemlerle insana rahatsızlık veriyor. Bunlar şunlardır: a) Tanrı sözünü öğretmek insanları tövbeye çağırmak (günah sorunu), b) Tanrı’nın Egemenliği’nin bereketini vaaz etmek (yaşam), c) Her türlü hastalığı ve illeti iyileştirmek.
Kiliseye göre Tanrı’nın şifa verme isteği Kutsal yazılarda dört yoldan açıklanır. 1. Tanrı’nın kendi bildirisi, 2. İsa Mesih’in hizmeti, 3. İsa Mesih’in kefareti 4. İmanlı topluluğunun sürüp giden hizmeti, Tanrı’nın Kendi Bildirisi: Tanrı kendi halkına antlaşmasına ve buyruklarına sadık kaldıkları takdirde sağlık ve şifa vaat etti.
Kilise yayınlarında Tanrı’nın şifa vermesi isteği doğrultusunda İsa Mesih’in hizmeti ile ilgili ayetlerden söz edilir.
Mar.1: 32 Akşam olup güneş batınca, bütün hastaları ve cinlileri İsa'ya getirdiler. Mar.1: 34 İsa, çeşitli hastalıklara yakalanmış birçok kişiyi iyileştirdi, birçok cini kovdu. Cinlerin konuşmasına izin vermiyordu. Çünkü onlar kendisinin kim olduğunu biliyorlardı.
Mar.1: 40 İsa'ya cüzamlı biri geldi, diz çökerek, "İstersen beni temiz kılabilirsin" diye yalvardı. Mar.1: 41 İsa'nın yüreği sızladı, elini uzatıp adama dokundu, "İsterim, temiz ol!" dedi.
Luk.4: 40 Güneş batarken herkes çeşitli hastalıklara yakalanmış akrabalarını İsa'ya getirdi. İsa her birinin üzerine ellerini koyarak onları iyileştirdi. Mat.8: 14 İsa Petrus'un evine geldiğinde onun kaynanasının ateşler içinde yattığını gördü. Mat.8: 15 Eline dokununca kadının ateşi düştü. Kadın kalkıp İsa'ya hizmet etmeye başladı.
İsa Mesih’in Kefareti: İsa Mesih’in günahları bağışlatan ölümü, kişiyi ruh, can ve beden olarak tümüyle kurtarmak için eksiksiz bir sağlayıştır. Nasıl günah ve hastalıklar, Şeytan tarafından bizi mahvetmek için tasarlanan ikiz devler ise, bağışlama ve şifa da bizi kurtarmak ve iyileştirmek üzere Tanrı’nın hazırladığı ikiz bereketlerdir.
Kiliseye göre, Yeni Antlaşma Tanrı’nın şifa gücünün ve imanın kilise / imanlılar topluluğu içinde üç yoldan açığa çıktığını bildirir. a) Hastanın üzerine el koyulması (Meshetmek/sıvazlamak) Bu konuda Kilise esoterizme varan şifacı medyumluk ritüellerinden sözeder.
Mar.16: 17-18 İman edenlerle birlikte görülecek belirtiler şunlardır: Benim adımla cinleri kovacaklar, yeni dillerle konuşacaklar, yılanları elleriyle tutacaklar. Öldürücü bir zehir içseler bile, zarar görmeyecekler. Ellerini hastaların üzerine koyacaklar ve hastalar iyileşecek.
Dini toplulukların tümü DUA nın şifacı etkisinden söz ederler. İslamda da Dua son derece önemlidir. Bir ayet: “Dualarınız olmasaydı ne işe yarardınız”der.. Kilise ise bu işi günahların itiraf edilmesi ile birlikte ele alır. (Yak.5: 16 Bu nedenle, şifa bulmak için günahlarınızı birbirinize itiraf edin ve birbiriniz için dua edin. Doğru kişinin yalvarışı çok güçlü ve etkilidir.)
İmanlılar topluluğunun hastaları iyileştirmekle ilgili ruhsal armağanları (Yak.5: 16 Bu nedenle, şifa bulmak için günahlarınızı birbirinize itiraf edin ve birbiriniz için dua edin. Doğru kişinin yalvarışı çok güçlü ve etkilidir.)
Kiliseye göre, Tanrı, bazen sevgili kullarını fiziksel hastalıklar yoluyla göğe almak ister. Bazı durumlarda da fiziksel rahatsızlıklarımızın sebebi; denemeler ya da bizim anlayamayacağımız, Tanrı’nın bildiği nedenler olabilir.
Günahların itiraf edilmemesi bu topluluklar için özel bir öneme sahiptir. “Yak.5: 16 Bu nedenle, şifa bulmak için günahlarınızı birbirinize itiraf edin ve birbiriniz için dua edin. Doğru kişinin yalvarışı çok güçlü ve etkilidir.”der.
Kötü ruhların baskısı ya da kötü ruhlara tutsaklık hakkında ise Luk.13: 11 On sekiz yıldır içinde hastalık ruhu bulunan bir kadın da oradaydı. İki büklüm olmuş, belini hiç doğrultamıyordu. Luk.13: 12 İsa onu görünce yanına çağırdı. "Kadın" dedi, "Hastalığından kurtuldun." Luk.13: 13 Ellerini kadının üzerine koydu. Kadın hemen doğruldu ve Tanrı'yı yüceltmeye başladı bilgisi verilir.
Korku ya da ağır derecede endişe, İmana zarar veren geçmişte yaşanmış düş kırıklıkları, Benmerkezci davranışlar – egonun (nefsin) engellenmemesinin beden ve ruh sağlığı açısından önemine değinilir.
1.Ko.11: 27 Bu nedenle kim uygun olmayan biçimde ekmeği yer ya da Rab'bin kâsesinden içerse, Rab'bin bedenine ve kanına karşı suç işlemiş olur. 1.Ko.11: 28 Kişi önce kendini sınasın, sonra ekmekten yiyip kâseden içsin.
1.Ko.11: 29 Çünkü bedeni farketmeden yiyip içen, böyle yiyip içmekle kendi kendini mahkûm eder. 1.Ko.11: 30 İşte bu yüzden birçoğunuz zayıf ve hastadır, bazılarınız da ölmüştür.
Rahibler tarafından doğru kişinin yalvarışı çok güçlü ve etkili olduğu da söylenir. Aynı kaynaklar başa gelen felaketlerin asıl sebebinin imansızlık olduğunu söyler. Mat.17: 20-21 Hz. İsa, "İmanınız kıt olduğu için" karşılığını verdi.
"Size doğrusunu söyleyeyim, bir hardal tanesi kadar imanınız olsa şu dağa, 'Buradan şuraya göç' derseniz, göçer; sizin için imkânsız bir şey olmayacaktır." der İncil.
İsa sık sık imanın doğasından bahseder. Dağları yerinden oynatacak, mucizelere ve iyileşmelere neden olacak ve Tanrı adına büyük işler başaracak bir imandan söz eder. “ Yaşamınızı Tanrı’nın sözüyle doldurun” der.
İslam geleneğinde batılıların doktor dediği kişiye verilen ad, “Hekim”liktir. Hekim “Hikmet sahibi” demektir. Bu ‘bilgin’den öte bir anlam taşır.
O, Ecel ve kader üzerinde tasarruf sahibi biri değildir. Fıtratı, ahlakı ala’yı öğütler ve ruh ve beden olarak zarar gören insanın arazını giderip onu onarır.Hekim hastalığın tedavisinden önce hasta olmamanın yollarını araştırır.
Hz. Eyyüb örneğinde olduğu gibi hastalık bazen bir imtihan vesilesidir.. Zira Allah (cc) bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizlerimizi kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Bize sabırlı olmak düşer. Bazan hastalıklar günahlarımızın kefaretidir. Ölümü hatırlamak açısından bir imtihan vesilesi de olabilir.Sağlıklı bir hayat yaşamak açısından hastalık bir ikazdır bazen.
Sağlık, Sıhhat ve Selamet duasıyla…
Fitoterapist Dr. Muammer YILDIZ